KPLAW

İş Kuleleri, Kule 3, Kat:2, 34330,
Levent / Istanbul, Turkey

CONTACT

T: +90 (212) 249 29 39
M: info@kplawtr.com

Yargılama süreçlerinde taraflar çoğu zaman devlet yargılamasından daha hızlı olduğu için tahkim yolunu seçiyor. Ancak bu durumda da nihai hakem kararına ulaşabilmek için belirli bir süre geçmesi gerekiyor. Bu süreçte yargılamanın istenen amaca ulaşmasını sağlamak ve yargılama sonucu elde edilecek hakları güvence altına almak için geçici koruma tedbirlerine ihtiyaç duyuluyor. Para alacağının korunması söz konusu olduğunda ihtiyati haciz, para dışındaki hakların korunması söz konusu olduğunda ihtiyati tedbir kararı veriliyor.

Ulusal tahkimde uygulanan Hukuk Muhakemeleri Kanunun (HMK) 414. Maddesi uyarınca aksi kararlaştırılmadıkça, tahkim yargılaması sırasında hakem veya hakem kurulu, taraflardan birinin talebi üzerine, bir ihtiyati tedbirin alınmasına karar verebilir. Hakemlerin ihtiyati tedbir kararı verme yetkisi konusunda aynı düzenleme yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıklara uygulanan Milletlerarası Tahkim Kanunun (MTK) 6 maddesinde de yer alır.

Ancak tahkim anlaşması bulunan hallerde devlet mahkemelerinden geçici koruma kararı talep edilip edilemeyeceği noktasında MTK.m.6 ve HMK.m. 414 arasında önemli farklar bulunuyor. HMK, devlet mahkemelerinin geçici koruma kararı verme yetkisini önemli ölçüde sınırlıyor.

Mahkeme tarafından verilen tedbir kararının değiştirilmesi ya da kaldırılması hususunda MTK’de hakemlere bir yetki tanınmamışken, HMK.m.414(5)’te devlet mahkemeleri tarafından verilen tedbir kararlarının hakem veya hakem kurulu tarafından değiştirilebileceği ya da kaldırılabileceği belirtilir. 

 

Yargıtay, Milletlerarası Tahkim Kanununa Tabi Tahkim Yargılaması Başlamadan Önce Türk Mahkemeleri Tarafından Verilen İhtiyati Tedbir Kararının Tahkim Yargılaması Başladıktan Sonra Yine Mahkeme Tarafından Kaldırılabileceğine Karar Verdi

Milletlerarası Tahkim Kanununun (MTK) 6. maddesi uyarınca, tahkim yeri Türkiye olsun ya da olmasın taraflar Türk mahkemelerinden ihtiyati tedbir kararı alabilir. Hakem heyeti oluştuktan sonra tedbir kararının değiştirilmesi ya da kaldırılması hakem heyetinden mi yoksa kararı veren Türk mahkemesinden mi talep edilmelidir? Farklı bir ifadeyle, Türk mahkemesinden alınan ihtiyati tedbir kararı hakem heyeti tarafından değiştirilip kaldırılabilir mi?

MTK.m.6 bu konuda suskundur. MTK kapsamına girmeyen millî tahkimlerde Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 414(5) maddesi uyarınca ise mahkemeden alınan tedbir kararı hakem heyeti oluştuktan sonra hakem heyeti tarafından değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.   İstanbul 15. BAM, 2017 yılında verdiği bir kararında MTK’ye tabi tahkimlerde de Türk mahkemeleri tarafından verilen bir tedbir kararının hakem heyeti tarafından kaldırılabileceğine karar verdi.. İstanbul 45. BAM ise 2021 yılında verdiği kararında HMK. 414(5) maddesinin MTK’na tabi tahkimlere kıyasen uygulanamayacağına ve Türk mahkemeleri tarafından verilen tedbir kararının hakem heyeti tarafından değiştirilemeyeceğine, kaldırılamayacağına karar verdi.

İstanbul 15. ve 45 Bölge Adliye Mahkemeleri kararları arasındaki içtihat farklılığı Yargıtay 6. Hukuk Dairesi tarafından giderildi. 

Yargıtay, konu ile ilgili kararında milletlerarası tahkime tabi uyuşmazlıklar açısından geçici hukuki koruma tedbirlerine ilişkin düzenlemenin, MTK.m.6’da milli tahkime ilişkin uyuşmazlıklar yönünden ise, HMK.m.414’de ayrıntılı olarak yapıldığını ancak bu düzenlemelere bakıldığında aralarında ciddi farklar bulunduğunu belirtiyor. Yargıtay’a göre, HMK.m.414’te hakem kuruluna mahkemeler tarafından verilen geçici hukuki koruma önlemlerini değiştirme ve kaldırma yetkisi verilmişken MTK’da hakemlere bu yetkinin verilmemesi ve MTK’da HMK’yı takip eden bir kanun değişikliği yapılmaması kanun koyucunun bilinçli bir tercih yaptığını gösteriyor.  MTK.m.6’nın lafzı ve madde gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, hakem heyetinin mahkeme tarafından verilen tedbir kararının değiştirilmesi veya ortadan kaldırılması konusunda yetkisinin bulunmadığı anlaşılıyor. Burada ihtiyati tedbir kararının tahkim yargılaması başlamadan önce veya sonra verilmesinin de bir önemi bulunmuyor.

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi,tüm bu gerekçeler ışığında tahkim anlaşmasının varlığına rağmen yabancılık unsuru içeren bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Türk mahkemelerinden ihtiyati tedbir istenebileceği gibi Türk mahkemelerinden verilen ihtiyati tedbire ilişkin kararlara da Türk mahkemelerinde itiraz edilmesi gerektiğine karar verdi.